TAŞLICA (VARTARA) - Tarihçe
 

Ana Sayfa
Tarihçe
Fotoğraflar
Mahalleler
Sülaleler
Haneler
Camiler
Kahveler
Tarihi evler
Çesmeler
Mezarlıklar
Gelenekler
Okul
Gazi ve Şehitlerimiz
Taşlıca şiirleri
Yetişenler
Bunlari biliyormusunuz ?
Gurbetteki Taşlıcalılar
İZ bırakanlar...
Efemera (Dökümanlar)
Vefat edenler
Deyimler
Köy sözlüğü
Muhtarlik
Köyümüzde sanat
Köy halkımız
Röportajlar
Destek ol
Telefon rehberi
Videolar
Portreler
Derneğimiz
Akçaabatın köy lakaplari
Taşlıca çocukları
Taşlıca Gençleri
Taşlıcada 4 mevsim
Taşlıca Düğünleri
Taşlıca yemekleri
Gezilecek yerler
Mersinde Gayrimüslimler
Linkler
Editor
Ziyaretçi defteri


2009 by ADO butun haklari saklidir

                              TARİHCE

GENEL BAKIŞ :




TAŞLICA KÖYÜ :

Taşlıca köyü,Trabzon ili,Akçaabat ilçesine bağlı bir köydür.Mersin beldesinin sınırları içerisindedir  ve bu beldenin güney kesiminde yer alir.Bilinen en eski adı  Vartara'dır.Köyümüzün kuruluşu 1670 yıllarına dayanmaktadir(Vakif koyu olarak kurulmustur.).Başlıca yaşayan aileler ; Özdemir,Er,Aslan,Yilmaz,Kara,Sevim,Serin,Semercioğlu.Köyümüzün 7 km uzunluğunda bir deresi vardır.Akçaabatın batı sınırına en yakın olan sonuncu deresidir.Üzümlü köyünün güney sırtlarından doğar,Taşlıca köyünün önünden Karadenize dökülür.Mersine 1,7km, Akçaabata 15,30, Trabzona 36 km uzakliktadır.köyümüze kadastro 29 eylül 1952 yılında gelmiştir.

HARİTA :


Mid-range map of Vartara

ADI : İçişleri Bakanlığı'nın 25 Haziran 1958 gün ve 22105-7304 sayılı genelgesiyle köyümüzün Vartara olan adı Taşlıca olarak değistirilmistir.
Vartara adının nereden geldiğine dair net bir bulgu yoktur,tek bilinen gerçek bu adın Rumlardan kaldığıdır.Gunumuze degin Varalakhana,Vartan,(Dindarlar ocagi) Varta,Vartera,Varttara,Vattara,Vartari,Vartara (Derinkoy azmiye) olarak kullanilimistir.Yunan mitolojisine göre Vartari bir balik türüdür muhtemelen Vartari adi günümüze Vartara olarak ulaşmıştır.Köyümüze Türklerin yerleşmesinden sonra Taşlıca adıyla anılmaktadır.Ancak günümüzde iki adıda kullananlar mevcut.köyün adı : Vartara, Önerilen ad : Azmiye,verilen ad : Taşlıca.



YÖNETİM :Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte,köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlik seçimleri de yapılmaktadır.


NUFUS & NUFUS YAPISI : Köy ekonomik-sosyal nedenlerle son yıllarda göç veren bir yapıdadır.


SOYiSiMLER : Özdemir,Özlu,Er,Yılmaz,Yıldız,Aslan,Semercioglu,Serin,Sevim,Kara,


MAHALLE :


KÜLTÜR :


 
YÜZÖLÇÜMÜ :


BİTKİ ÖRTÜSÜ :


İKLİMİ :
Köyün iklimi Karadeniz iklimi etki alani içerisindedir.


COĞRAFİ KONUMU : Köyümüz dağlık bir arazi üzerine kurulmuştur.


GEÇİM KAYNAĞI :
Taslica köyünde halk,geçiminin çoğunu fındıktan karşılamaktadır.Öyleki ; bir yıl boyu ağustos ayını bekleyen üreticiler, fındıktan elde edecekleri gelirlerle borçlarını ödemekte,çocuklarını evlendirmektedir.Ayrica köyümüz genç kız ve kadınları Trabzon hasırı diye bildiğimiz takıları örerek aile bütçesine katkı sağlıyorlar.Hayvancılık,Balıkçılık,Arıcılık'da diğer bir geçim kaynağıdır.


GELENEK VE GÖRENEKLER :



ALTYAPI :


SAĞLIK :
Köyümüzde henüz bir sağlık ocağı bulunmamaktadır.Sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyenler Mersin beldesinde bulunan Sağlık ocağına gitmektedirler.


ULAŞIM : Köyümüze ulaşım Akçaabattan kalkan minibüslerle sağlanmaktadır.Akcaabatta Taşlıca köyüne ait bir minubüs durağı mevcuttur.Denize uzakligı


RUM DÖNEMİ : Bu döneme ait elimize henüz ulaşan net bir belge yoktur,ancak köyümüz büyüklerinin anlattıklarıyla bu verilere sahip olabilme şansımız olacak.Elde ettiğimiz bilgileri en kısa zamanda sitemize ekleyeceğiz.Ozdemir sulalesinin Demirci Atolyesi'nin Yorgo ARASTAS adli bir Rumdan kaldigi rivayet edilmektedir. 


MUHACİRLİK DÖNEMİ :Yil 1916 Trabzon şehri Ruslarin işgaline uğradı. G
öç yolculuğu,tıpkı Trabzon'un kıyı şeridi gibi köyümüzdende nice insanların batıya doğru göç etmesine sebebp oldu.Doğu Karadeniz kıyıları neye uğradığını, nereye gideceğini, ne yapacağını bilemeyen şaşkın insanların umut köprüsü oldu.
Köyler, kentler, kasabalar göç hazırlığına girişti. Herkes dertli, herkes suskun. Yüzler acı, kaygı ve korku çizgileriyle dolu. Evden, ocaktan ayrılmak ne denli zorsa göç yollarını aşmak daha da zordu. Varlıklt olanlar at, araba, kayık, sandal gibi taşıtlar tutarak bu zorluğu az çok yenebildiler. Onlar bile denizin azgın sularıyla boğuşmak, düşman gemilerinden sakınmak gibi ağır zorlukları günlerce yaşadılar.Coğunluğu yoksul olan on binlerce göçmene gelince onlar bu uzun yolları yürüye yürüye aştılar, Yanlarına aldıkları ufak tefek eşyayı, küçük çocuklarını, yerine göre hastalarını, sakatlarını sırtlarında taşıdılar. Geceleri, gündüzleri yollarda geçirdiler. Yağmuru, çamuru, karı, tipiyi, soğuğu, ayazı açıkta karşıladılar. Köprüsü yıkılan dereleri, azgın sulara dalarak geçtiler. Yarı aç, yarı tok, yırtık pırtık giysilerle doğanın ağır koşullarına, kış aylarının acımasız1ıklarına karşı koydular.Düşman önünden kaçan bu insanların yiyecek, giyecek almak için paraları yoktu. Aç kalanlar kırda, bayırda buldukları otları, mantarları, yumruları koparıp karınlarını doyurmaya çalıştılar. Coğunun midesi, bağırsakları bozuldu. Kimileri ağulanıp öldü. Hastalananlar için ne doktor, ne ilaç vardı. Yollar inim inim inleyen, sızım sızım sızlayan ya da ölüp kalan insanlarla doluydu.Bütün bunlar yetmezmiş gibi kıyı kuşağını izleyenler düşman gemilerinin bombardımanına, iç kesimlerde yol alanlar eşkıya saldırılarına hedef oldular. Muhacir diye adlandırılan bu insanlara yağdırılan top ve tüfek mermileri, yüzlerce insanın ölümüne, yaralanmasına, sakatlanmasına yol açtı. Tonya'nın Karaağaçlı ve Biçinlik köyleri arasındaki boğazda 300 dolayında muhacir böyle öldürüldü. 19 Nisan 1916 günü Eynesil-Cavuşlu arasında yol alan göç kafilesini top ateşine tutan Rus donanması, 182 muhacirin ölümünü zafer sevinci içinde karşıladı.Sık sık yinelenen bu saldırılar karşısında ölüsünü, yaralısını, yaşlısını, hatta çoluk çocuğunu bırakıp kaçmak nerde ise olağanlaştı. Yakınlarını yitirenlerin ağıtları, hastalananlarının iniltileri, açlıkla, çıplaklıkla boğuşanların çığlıkları yol boyunca dağlarda, taşlarda yankılandı.
1917 yılının sonlarına doğru  Aralık ayının ortalarında imzalanan Brest-Litovsk ateşkes antlaşması, bitmek tükenmek bilmeyen acılı günleri noktalıyordu.
Halk arasında muhacirlik diye anılan ve Yoroz burnundan Giresun'a, Ordu'ya, Samsun'a, oradan da Tokat, Zile, Erbaa, Taşova, Merzifon, çorum, Yozgat, Sinop, Zonguldak, Bolu, Izmit, Istanbul gibi daha pek çok Anadolu kentlerine uzanan bu çileli yolculuk birbirini izleyen en az üç kuşağın yaşamında derin izler bıraktı. Gidenlerin bir bölümü yollarda öldü. Bir bölümü oralara yerleşti.Iclerinden koyumuz halkindan olan Uzunibrahimoglu Serif OZDEMIR Ordu'nun Mesudiye ilcesinde vefat ederek orada defin edilmistir Geri kalanlar aynı yolları izleyerek, aynı çileleri çekerek geri döndüklerinde köylerinin, kasabalarının, kentlerinin yakılıp yıkıldığını, evlerinin yağmalandığını gördüler. Bulabildikleriyle yepyeni bir düzen kurup yaşamın sürekliliğine ayak uydurdular.11 Şubat 1918’de genel hareket emrini alan ordumuz, bir koldan Kafkasya üzerine ilerlerken, diğer koldan Trabzonlu Albay Hamdi Bey (Pirselimoğlu) komutasındaki 37. Tümen; Giresun’dan 123. alay ile takviye edilerek Trabzon üzerine yola çıktı Bölgedeki çeteleri de temizleyerek ilerleyen birliklerimiz 15 Şubat 1918’de Vakfıkebir’i, 18 Şubat 1918’de Akçaabat’ı geri aldı. Birkaç gün içinde çevreyi düşmanlardan temizleyen birliklerimiz 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon’a girdi. (kurtulus savasi)




İÇME SUYU :


TEPELERİ :
Düz çimen,Cayirlik mevkii,Kumoloz mevkii.


SPOR : Köyümüz Taşlıcada futbol oynamaya düz bir alan yoktur.Futbol kulübüde henüz kurulmamıştır,ancak köyümüz delikanlıları arada bir futbol macları düzenlemektedirler.


DERNEK :
M
esebet Şenlikleri 20-22 Haziran arasında düzenlenmektedir.Köyümüz halkı şenliklere yoğun ilgi göstermektedirler.

k_ran_mah.jpg

TARİHİ YERLER :
Köyümüzde gerek Rum dönemi gerek Osmanlı dönemi olmak üzere birçok tarihi Evler,Çesmeler,Köprüler,Mezar taşları,Fırınlar ve kalıntılar mevcuttur.işte bunlardan biri olan tarihi bir fırın'ın resmi...
Fırın
Fotograf : Necmettin ÖZLÜ                                             Eski bir fırın

Köyümüz halkından olan hacı Mustafa ÖZLÜ (Fazlıoğlu)'na ait ve bir Osmanli mimarisini anımsatan 1908 yılında inşaa edilen 101 yillik ev.
FAZLIOĞULLARIN TAŞLICAD BULUNAN100 YILLIK EVLERİ
Fotoğraf : Muharrem ÖZLÜ

Fotoğraf : Hac Fazlı ÖZLÜ

Yukarıda görmüş olduğunuz mezar çepnilerce kutsal sayılan (ipek yolu geçiti) mersin karpınar sınırına yakın.Halk ağzında Dervişin Boğazı olarak geçiyor


Fotoğraf : Hacı Fazlı ÖZLÜ                        Fazlıoğlu Değirmeni 1986

taslicakoyu2009@hotmail.com

Taşlıca köyü Araştırma Kurulu tarafindan hazırlanmıştır.

Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol